Muazzez İlmiye Çığ ve Kanıksanmış Faşizm

Kardeşinden habersizdi diyenler veya herkesin izni alındı diyen Çığ bu yalanın devamcısı olmuştur. O vakıf işlevliydi kardeşi gitse bile uzaktan yönlendiriyordu. Buna rağmen tek bir izin belgesi bile gösterilmedi şimdiye kadar. En ufak ameliyata girerken hastaneler belgelendirirken, ortada tek bir belge yok.

Muazzez İlmiye Çığ olayı bize sıradan faşizmin nasıl kanıksandığını göstermesi anlamında önemlidir.

Kardeşinden habersizdi diyenler veya herkesin izni alındı diyen Çığ bu yalanın devamcısı olmuştur. O vakıf işlevliydi, kardeşi gitse bile uzaktan yönlendiriyordu. Buna rağmen tek bir izin belgesi bile gösterilmedi şimdiye kadar. En ufak ameliyata girerken hastaneler belgelendirirken, ortada tek bir belge yok.

Oysa Çığ kardeşinin yaptığı işi çok iyi biliyordu. 70’lerden beri birlikteydiler. Bu süreçte yüzlerce ve belgesiz deney yaptılar. Amerikalılarla ortak.

Fakat bu işim görünen tarafı birde görünmeyen tarafı var.  Uydurma bir sümerolog kavramında gizli bu. Sümerlere yönelik tartışma aynı zamanda Sümerlerin Türk olduğunu ispatlamaya çalışan tartışmalara döndü. Demek ki sorun Sümerlerin ne olduğu değil Türk olduğu önemlidir. Bu tartışmayı sürekli Aydınlık kabilesi körükledi öne çıkarmaya çalıştı. Sonra Kürtler de Sümerler Kürt’ü diye tezler yazdı. Belki Araplar veya İranlılar da yazmıştır haberim yok.

Ben giderim size bu tezlere bakarak Endenozyalıların Türk olduğunu veya Kürt olduğunu ispatlarım. Bunu Nejat Birdoğan yapmıştı. Uzak Asya’nın ritüellerinden kalkış yaparak Aleviliği uzak Asya kökenli göstermeye çalışmıştı. Hala semahın köken olarak Uzak Asya ile ilişkisi var anlayışı egemen Alevilerde. Amaç basit Aleviliği Türkleştirmek. Türk İslam sentezi dediğimizde tam dediğimiz budur.

Eğer doğru dürüst bir köken olarak mitolojiyi irdeleyen bir kitap okumuşsanız. Basit bir gerçek ile karşılaşsınız. Bütün halkları birbirine bağlayan ortak mitolojik öğelerin olduğunu. Yani bu mitolojilere Türk, Kürt, Fars, Germen demenizin imkanı yoktur. Fakat milliyetçilik ve onun sermaye destekçisi faşistler sürekli dayatır bunu. Bütün bu mitolojilerde ortaya çıkan bir milletten daha çok ritüel ve dinsel inanç biçimleridir. Bundan bunları Türk veya Germen demek ne kadar karşılar bu uzun tartışma. Ben daha çok mitolojilere halkların değil, insanlığın ortak mirası olarak bakarım.

Demirtaş Ceyhun Ah Biz Karabıyıklı Türkler diye bir seri yapmıştı. Bir zamanlar ne çok okunurdu ve okunması için körüklenirdi. Doğruyu söylersen ben hepsini okudum. Biz gezgin halkmışız yerinde duramazmışız. Neden biz göçer halkmışız. Biz hiç bir yer bağlayamazmış. Fakat göçerlik sadece Türklere özgü değil ki. Sadece Orta Asya ile ilgili değil ki. İnsanlığın yüzyıllarca yaşadığı bir süreç. Cumhuriyet kurulduğunda çoğu halk göçerdi. Bir halkın göçer olması onun Türk olduğunu belirlemez ki. Neden bu yapılır çünkü bu Türk İslam senteziyle ilgilidir. Amaç Türkleştirmek veya İslamlaştırmak.

Sorun Türklerin göçerliği değil zaten. Sorun kapitalizm karşısında feodalizmin çözülmesi. Göçer toplumundan uzaklaşmış çoğu halk bu çözülmeyle şekillenmiştir. Hint veya Çinlilere ne kadar göçer diyebiliriz ki? Dünyaya en çok yayılmış halklar bunlar.

Bilirsiniz 1950’lere kadar Avrupalılar kökenlerini Aryan ırkına bağlamıştı. Faşist ideolojinin temel tezlerinden biriydi. İkinci Paylaşım savaşından sonra bu tezler çöpe atıldı. Yeniden Antik Yunan ve Roma merkezli anlayışa dönüldü. Bir zamanlar hepsi Aryandı şimdi Romalı.  Kim daha çok Aryan onu ispatlamaya çalışırlardı. Fakat bu tezle gizlenen başka bir yan daha vardır. Üstü örtülen veya gizlenen. Sorun Aryan olduğunu ispatlamak değil ki. Sorun sömürgeleştirme o bölgeden hak talep etmedir. Biz Aryanız ilk biz vardık bu bölgede bizimde hakkımız var demektir. Direk emperyalist sermayenin kar hırsı ve sömürme isteği ile ilgilidir.

Nerede “-oloji” görürseniz şöyle bir çekilin. Türkoloji, Kürtoloji, İranoloji, Sümeroloji ve benzerleri. Bu kavramların şimdiye kadar görünen işlevi sömürgeleri sömürmeye işlevli hale getirmektir. Bir tek insanlık tarihi vardır. Belirli kimliklere bürünseler bile. Milliyetçiliğin ve dinciliğin bölgeleri ve halkları paramparça ettiği bütün kavramlardan uzak durun. Bunun adı meta satışına uygun belirli toplumsallıklar yaratmaktır. Hani gidersiniz markete onlarca deterjan çeşidi vardır. Hepsinin işlevi aynıdır. Türk, Kürt, Arap ve benzeri kimlikler içine girdiğiniz sürece ve o kimliklerin üreticisi olduğunuz sürece emperyalistler sizi güzel bir şekilde sömürür. Parçala yönet dedikleri basitçe budur.

Yine Muazzez İlmiye Çığ’a ve Sümer toplumuna dönecek olursak bu anlayışın çıkış sebebi direk sömürgeleştirme ve Ortadoğu’dan hak talep etmekle ilgilidir. Emperyalist emelin farklı bir şekilde dile getirilmesidir. Ne diyordu, Yalçın Küçük, Kerkük ve Süleymaniye Türk’tür. Bakın nüfus sayımlarına. Peki bu nüfus sayımlarının nasıl ve hangi koşullarda yapıldığı? Sümerler ise Ortadoğu’dan hak talep etmenin farklı bir yöntemidir. Siyonistlerin kutsal kitaplarına dayanak yaparak hak talep etmelerinden başka bir şey değildir.

Bugün baktığımızda genetik olarak Sümerlerin Türk olmadığı da ispatlanmıştır. Buna rağmen bu tezi sürekli gündemde tutmak, sömürgeleşme ile ilgilidir.

Gelelim dile, Sümerlerde birkaç sözcük Türkçeymiş. bak nasıl şaşırdım. Kürtler yazınca Kürtçe olduğunu gördüm, daha şaşırdım. Bir iki sözcükle onların Türk olduğunu ispatlamış mı olacağız. Bir kaç kültürel ortaklıkla. Bu uygarlıklar toplumların geçiş aşamasıdır. Herkes bir şeylerden etkilenmiş veya bir şeyler almıştır kendilerine göre. Sümerleri Sümerlerde bırakın. Yok dinsel mitolojilerin kökeniymiş. Yok bütün kutsal kitaplar buradan türemiş. Geçin bunları efendim geçin. Din ekonomi politik bir sorundur. Birincil alanı budur. Mitolojiymiş kökenmiş. Bunlar insanlığın genel evrimi ve sınıf mücadelesi ile ilgilidir.

Bugün baktığımızda genetik olarak Sümerlerin Türk olmadığı da ispatlanmıştır. Buna rağmen bu tezi sürekli gündemde tutmak, sömürgeleşme ile ilgilidir.

Yukarıda bahsettiğim adların kitapları veya kendileri birebir Vatan partisiyle ve Kaynak yayınlarında kitapları çıkmış insanlar. Birde olaya buradan bakın.

Yaşadığımız sıradan değil, kanıksanmış faşizm.

Önerilen makaleler

1 Yorum

  1. Yazı çok güzel anlatıyor. Anlamak isteyene. Sumerlerle ilgili gerçek anlamda araştırma kitap vs önerebilir misiniz?
    Teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MayaDergi'nin "Cinsellik, Aşk ve Sanat" dosya konulu dokuzuncu sayısı, şimdi yayında.
This is default text for notification bar