Aşk, başını buluta koyup uyumak değildir. Tedirginlik, şüphe, heyecan, kızgınlık, küskünlüktür. Sonsuz bir kahkaha da değildir aşk. İçimizde bin yılda bir uyanan ve uyandığında kıyameti koparan ateşlerin çocuğu devdir. O, gecelerin efendisi, gündüzlerin kanatları ışıktan kuşudur sevgiliye göre.
Aşk, dört işlemle ifade edilemez. Görünmeyen rüzgâr, bir kum tanesinin hafızasında kalan kaya parçası, düşün bozup bozup kendince kurduğu görüntüler ve resmi tarih yazıcılarının asla anlayamadığı şeydir aşk.
Aşk, suda ıslanmaz. Kutuplarda eksi altmış derecede bile yakar insanı. Babadan oğula devredilecek bir krallık da değildir aşk.
Dini, dili, rengi, sınırı ve bayrağı, nöbetçi kuleleri yoktur aşkın; ama, genellikle biri sonunda yaralanır. Acil servislerde kaydına da rastlanmaz. Erken tanısı yapılamayan, yüreğimizi yurt edinmiş ve asla düze inmeyen dağlı bir kabiledir aşk.
Aşk, dünyada dolaşan serseri bir ıslıktır. Zamanın arşivinde esrarı çözülmemiş giz, dibe vurmuş mektuplarda solmuş el yazısı, telefonda uzakların ayak sesi, defter arasında kurutulmuş gülün ahı, hep sürgün bir efsanedir aşk. Kahramanı dağları deler, kuyulara iner. Sevgilinin yokluğunda yağmalanmış kent görüntüsüdür aşk.
Aşk, dağlara çivi gibi çakılmış eşkıyanın kendince hayata itirazıdır. Kaşları çatılırsa çatışma hali, susarsa soğuk savaş, gülerse devrimdir aşk. Hindiçin’de anti-emperyalist, İspanya iç savaşında anarşist, Yunanistan-Arnavutluk sınırında teslim olmaktansa beynine kurşunu sıkan Aris’teki bağlılıktır aşk.
Aşk, Kafkasya’da Şeytan’ın dağlarla aynı torbada yeryüzüne indiğine inanmaktır. Dünyanın yedi günde kurulduğunu yazan Tevrat’a göre aşk iki kişiliktir. Aşkta üçüncü bir kişinin varlığı Mısır’ı düşman görmektir.
Aşk, başını buluta koyup uyumak değildir. Tedirginlik, şüphe, heyecan, kızgınlık, küskünlüktür. Sonsuz bir kahkaha da değildir aşk. İçimizde bin yılda bir uyanan ve uyandığında kıyameti koparan ateşlerin çocuğu devdir. O, gecelerin efendisi, gündüzlerin kanatları ışıktan kuşudur sevgiliye göre.
Yaratan, ama ihaneti asla bağışlamayan; bir elinde gül, diğerinde rüzgâr, kıyamet gününde suyun yüzü, yastığının altında bıçakla uyumaktır aşk.