karanlıktır çivilendiği…
oysa düşlerdi o
huzurla yoğrulmuş bir yürekle
dağlarına dalıp dalıp memleketin
kelebek kanadı ağırlığında ömrü
yaşam oysa
düşmek olur çoğunlukla düşlerden
elini böğrüne koymak olur neylersin
emek ekininin başak tutmaması olur
nehrini yitirmiş kanyon asiliğinde
yüzüne yerleşmiş keskin çizgilerin
yarıklarına iyice sinen
acıların
sonu nereye çıkar
bilgisi isyanı kadar
belirsiz, yeraltı, volkanik
ülkesine mülteci insanımın
ki karanlık
toplamış tüm saçma’larını
saldırır ganimet hırsıyla
yüreğine hem aklına! İmanlı
sökmeye, yaşamsal ne varsa
bir şizofren zamandayız, gördüm
masalları hiç bitmez firavun faresi
sersemletip çeker venüs kapanına
ceset çiçeği salınımı rahatlıkla
yaşarken biz, alıştığımız çürümede
dedim ya bir şizofren zamandayız
kartal değil her an ciğerimize çalışan
çakal da yeter biz promethe olmamışa
düşmüşe, düşmeyi sinesinde süsleyen
düşsüze! ah, alsın beni fırtınalar
depremler alsın süreğen hastalıklar ne ki
sürsün diye sefil ömürleri birazcık daha
düşmanına açık çek uzatır halklar gördüm
kopardım bağrımdan güzelliğe eş her şeyi
çektim dar’ına şiirin, yarınlar aşkına
sürüyor dava!
Hasan ÇAPİK
(MayaDergi Sekiz)