Sanat ve Siyaset Üstüne Bir Araştırma: Muhalif Sanat/Siyaset, Yandaş Sanat/Siyasete Karşı

Sanattan muhalif sanatı anlayanlar, ona gerçel siyasete karşı siyasal roller biçmekte; sanattan yandaş sanatı anlayanlar ise, onun eksiklerine dikkat çekmektedir. Siyaset ise, daha muğlak bir kavramdır. Siyasetten kimileri geniş bir kavramsallaştırmayı anlarken, kimileri onu gerçel siyasetle ve olumsuz gördükleri düzen siyasetçileriyle ilişkilendirmektedir.

Özet

Bu makale, sanat ve siyaset üstüne yapılmış bir anket çalışmasının sonuçlarını paylaşıyor. Katılımcılara Google Forms kanalıyla 6 soru yönetildi: “1. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıldır?; 2. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıl olmalıdır?; 3. Sizce siyaset, sanata zarar mı vermektedir?; 4. Sizce, yerel ve merkezi yönetimlerin belli tür bir sanatı desteklemesi, başka sanat anlayışlarının gelişmesini engellemekte midir?; 5. Sizce sanat kaçınılmaz olarak siyasi midir, yoksa siyaset sanata daha sonra mı enjekte edilir?; 6. Sanat ve siyaset konusunda diğer görüşleriniz nelerdir? Lütfen açıklayınız.” Bulgular yorumlandı ve tartışmaya açıldı.

Anahtar Sözcükler: Sanat, siyaset, sanat ve siyaset, sanat politikası, sanat sosyolojisi.

A Research on Art and Politics: Opposition Art/Politics Against Pro-Government Art/Politics

Abstract

This article shares the results of a survey conducted on art and politics. Participants were asked 6 questions via Google Forms: “1. What do you think is the relationship between art and politics?; 2. In your opinion, what should be the relationship between art and politics?; 3. Do you think politics harms art?; 4. Do you think that local and central governments’ support of a certain type of art prevents the development of other artistic approaches?; 5. Do you think art is inevitably political, or is politics injected into art later?; 6. What are your other views on art and politics? Please explain.” The findings were interpreted and presented for discussion.

Keywords: Art, politics, art and politics, art policy, sociology of art.

Giriş

“Sanat ve siyaset ilişkisi nasıldır?” sorusu ile “Sanat ve siyaset ilişkisi nasıl olmalıdır?” sorusunu ayırmak gerekiyor. Birincisi var olana gönderme yaparken, ikincisi, ideal durumu niteler. Bir yandan siyasetin sanata zarar verdiğini ileri süren görüşler bulunmakta, bir yandan da sanat kaçınılmaz olarak siyasal olduğu görüşü öne çıkmakta. Sanatı idealist değil de materyalist düzlemde ele alacaksak, onun maddi temellerine inmemiz gerekecektir. Yerel ve merkezi yönetimlerin destekledikleri sanat, öne çıkmakta; öteki sanat anlayışları, gelişmekte güçlük çekmektedir. Elbette maddi kaynaklar farklı da olabilir.

Aslında bu konu, alttan alta “sanat için sanat” ve “toplum için sanat” ayrımını anımsatıyor. Bu ayrım, sanıldığının tersine, hâlâ güncel. Neden güncel? Çünkü emek-sermaye ve yöneten-yönetilen başlıklı iki başçelişki ortadan kalkmış değil, sınıflı toplum koşullarında kalkması da olanaklı görünmüyor. Öte yandan, bu durumu, bir süreklilik içinde ele almak daha doğru olacak: Eleştirilmesi gereken, hem sanatı bireyselci bir uğraşa dönüştüren, “sanat için sanat” anlayışıdır hem de onu bireyi yok sayan propagandatif bir düzlemde ele alan “toplum için sanat” anlayışıdır. Dolayısıyla, eleştirilmesi, tartışmanın iki aşırı uca evrilmesidir. Dolayısıyla, sanat için sanat yaptığı iddiasındaki bir sanatçının kimi zaman başını kaldırıp toplumsal sorunları dile getirme görevini üstlenmesi; toplum için sanat yaptığı iddiasındaki sanatçının da (aşk gibi) bireysel acıları görmezden gelmemesi önerilir.

Konuyla ilgili araştırmalardan kimi bilgileri paylaşalım:

Šuvaković (2016)’ya göre, sanat ve siyaset ilişkisinin 3 sürümü şunlar: 1. Siyasetin sanata aktarılması; 2. Siyasetin sanat yoluyla izlerkitlesinin arttırılması; 3. Siyasal gelişmelere sanat yoluyla müdahale… Von Beyme (2014), sanat ve siyaset ilişkisinin koptuğunu ileri sürüyor, bu süreci İtalyan Yeniden Doğuşu’na (Rönesans) kadar geriye çekiyor. Zaman geçtikçe artık bir yapıtın sanat olup olmadığına krallar ve kraliyet aileleri vb. karar vermiyor, eleştirmenler ortaya çıkıyor. Bizce, yazar yanılıyor; çünkü sanatçının maddi geçimini sağlayanlar, siyasetçi olmasalar da siyasal davranışlarda bulunurlar. Belli tür sanatçıları seçer, belli türleri seçmezler. Eleştiren değil, okşayan sanatçılar yeğlenir. Demirel ve Altintas’a (2012) göre, sanat, siyasete, eleştirel düşünce, estetik, toplumları yönlendirme ve barış ve düzen sağlama noktalarında katkıda bulunur. Günümüz sanatçılarının ilgilendiği ve sanatlarında esinlendiği belli başlı siyasal konular olarak küreselleşme, göç, emek, yurttaşlık, eylemcilik, gelir eşitsizliği, adaletsizlik, çatışma, biopolitika, serbest ticaret, mali bunalım, çevrecilik, bilişim teknolojileri vb. listelenmektedir (Downey, 2014).

Bu çalışmada, katılımcılara 6 soru yönetildi:

1. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıldır?

2. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıl olmalıdır?

3. Sizce siyaset, sanata zarar mı vermektedir?

4. Sizce, yerel ve merkezi yönetimlerin belli tür bir sanatı desteklemesi, başka sanat anlayışlarının gelişmesini engellemekte midir?

5. Sizce sanat kaçınılmaz olarak siyasi midir, yoksa siyaset sanata daha sonra mı enjekte edilir?

6. Sanat ve siyaset konusunda diğer görüşleriniz nelerdir? Lütfen açıklayınız.

Yöntem

Yukarıdaki soruların katılımcılarca yanıtlanabilmesi için, araştırmacı tarafından Google Form’larda anket oluşturuldu. Anket linki, açıklamayla birlikte, Whatsapp kanalıyla 88 kişiye ve 146’şar ve 99’ar üyeli iki kültür-sanat grubuna gönderildi.(Bkz. Ek 1) Bu kişiler ve grup üyeleri, kimi örneklerde aynı idi. Dolayısıyla, toplama yapmak doğru olmayacak. Çalışma duyurusu, 29 Mayıs 2024 Çarşamba günü 18:00-18:39 arasında gönderildi. Araştırmacının sanat ya da siyasetle ya da her ikisiyle ilgilendiği düşündüğü kişilere yönelik olarak (sanatçıları ve siyasetçileri de içermek üzere) amaçlı örneklem ve sonrasında kartopu örneklemi söz konusu oldu. İkinci aşama kartopu olduğu için, yanıt oranını saptamak olanaksız. Örneklem yanlılığı olasılığını dikkate almalı; çünkü bu konuda, soruları, en çok, konuyla ilgili olanların yanıtlaması beklenir. Öte yandan, amacımız sanat ve siyaset konusundaki genel algıyı yansıtmayı amaçlamadığından, bu tür bir bakış gereksiz olabiliyor. Çalışmaya ilişkin çeşitli sınırlamalar için, Ek 2’ye bakılabilir.
Araştırmamıza 24 saat içinde anketi dolduran 45 kişinin yanıtlarıyla devam edildi.

Bulgular

Aşağıda her bir soru için gelen yanıtlar listelenmiştir.

1. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıldır?

Katılımcı 1: ne yazık ki günümüzde hiç yoktur

Katılımcı 2: Siyaset sanatın önünü açmıyor.

Sebastião Salgado

Katılımcı 3: Siyaset/politika yol açan, özgür düşünceyi ve özgürlük sınırlarını genişleten rolüyle sanata destek olabilir. Özellikle COVID ve sonrası dönemde sanatçılar kısa vadeli düşünerek sanattan çok gelecek kaygılarını ön plana aldılar. Bu da politik dünya ile sanat dünyası arasında organik olmayan bir ilişkiye yol açtı. Politika tarafında ise sanatçıları yanında görmek isteyen / yanına çekmek isteyen politikacıların önderlik ettiği bir çıkar ilişkisi ön plana çıktı. Tezlerini sanatçılar üzerinden kamuya kabul ettirme yaklaşımı nedeniyle sanat ve sanatçılar adeta bir araç olarak kullanıldı ve kullanılmakta. Kamunun endişesi “eleştiren” tarafta olan sanatın ve sanatçının artık yeterince bu rolün gereğini yerine getiremeyecek olmasındandır.

Katılımcı 4: İç içe, muhalif de olabilir destekleyici de.

Katılımcı 5: Siyasetçiler sanatı kendi sanatlarını yaratmak isterler.

Katılımcı 6: Doğrudan.

Katılımcı 7: Toplumsal ve tarihsel anlamda birbirinden ayrılamaz.

Katılımcı 8: Siyasi gündem ve siyasi endişeleri, pozisyonları, sıradan insanların sanat anlayışını ve sanatçıların üretimini ürettikleri şeyin içeriğini etkileyebilir. Siyaset de sanatı, Kendi aracı veya üzerinde politika takip edebileceği konulardan biri, bir tür nesne gibi görebilir.. Ekonomi eğitim vs gibi bir tür siyaset geliştirme ve uygulama alanı gibi.

Katılımcı 9: Sanat güncel siyasetten uzak ancak hayata dair politik önermesi olandır.

Katılımcı 10: İdeolojik yaklaşım nedeniyle ayrıştırıcı bir durum yaşanmakta.

Katılımcı 11: Kesinlikle ilişkilidir.

Katılımcı 12: Siyaset ve sanat bence birbirinden ayrılmaz bir bütündür

Katılımcı 13: İmkansız gibidir neredeyse.

Katılımcı 14: Sanat üzerinden siyaset yapılıyor maalesef. Örneğin Ankara’daki heykellerin kaldırıldığı bir dönem vardı.

Katılımcı 15: Her ikisi de kendi kendine bir kutupdur. Siyaset sadece oy zamanı sanatın ve sanatçının kapısını çalar geri zamanlarda uzaktan seyreder.

Katılımcı 16: Günümüzde bazı açılardan çok sıkı bir ilişki var.

Katılımcı 17: Ilımlı.

Katılımcı 18: Birebirdir.

Katılımcı 19: Türkiye şartlarında daha çok siyasetin belirlediği çerçevededir.

Katılımcı 20: Bir birinden ayrılmaz. Bu günkü koşullarda, siyaset ile sanat son derece uyumsuz!

Katılımcı 21: Sanat yaşamdır, doğaya baktığınızda yaradanımızın, yarattığı herşey sanattır. Siyasette sanat, karikatürlriyle, resim, heykel, fotoğraf, müzik, tiyatro, her sanat dalıyla siyaseti içine alır.

Katılımcı 22: Sanat bir dildir bence. Ve dil, insanı anlatıyorsa, insan, istese de istemese de politikse (idelojik değil, politik, yani herhangi bir şekilde belli bir düzenden yana, “polis”) sanatla siyaset ayrı gayrı tutulamaz. Dolayısıyla idelojik, dogmatik hareketlerin de bir aracı olur tabii.

Katılımcı 23: Sanatçı döneminin tanığı olarak , ne kadar özerk de olsa yaşadığı toplum içerisinde siyaset, politika ile etkileşim halindedir. Duyarlılıkları, hassasiyetleri ve ideolojisi doğrultusunda sanatı aracılığı ile siyaset ile iç içedir.

Katılımcı 24: Sanat siyaseti etkilemeli estetik açıdan.

Katılımcı 25: Sanatçı estetik kurgu yaratıcısıdır, siyasetle ilişkisi olmaz. Siyasetçi sanatla ancak ve yalnız çıkarı çerçevesinde ise ilgilenir.

Katılımcı 26: Sanatın zaman zaman siyasetten etkilendiği hepimize bellidir. Tarihin çeşitli dönemlerinde yaratılan eserleri incelerken o dönemin siyasi özelliklerini de görebiliyoruz.

Katılımcı 27: İç içedir.

Katılımcı 28: Sanat siyasetten bağımsızdır.

Katılımcı 29: Siyaset, günümüzde sanata değer vermemekte ve sanatın her dalında engelleme çalışmaları sürmektedir.

Katılımcı 30: Bulunmaktadır.

Katılımcı 31: Sanat bir kültür unsuru olmaktan çok, politika tarafından tanıtım ve propaganda aracı olarak kullanılmakatadır.

Katılımcı 32: Sanat çoğunlukla muhaliftir bu yüzden siyasetle ilişkisi uyumlu değildir. Örnek Nazım, Sabahattin Ali…

Katılımcı 33: Sanat iktidarlar içindir.

Katılımcı 34: Bence bu ilişki toplumun ekonomik ve kültürel gelişmişlik düzeyi ile ilgilidir.az gelişmiş toplumlarda siyaset sanata uzaktır.

Katılımcı 35: Yakın olmuştur. Lakin Karşılıklı ilişkileri şeffaf değildir.

Katılımcı 36: Çok yakın.

Katılımcı 37: Siyasetçi ve sanatçı karakterine göre değişik bir ilişki seti oluşur. İdealde beklenen kültürün yükeltilmesi ve siyasetin de sanatla uyumlu olmasıdir. Tarafların kalitesine göre değişir.

Katılımcı 38: Sanata verilen önem azaldıkça, siyasette seviye düşüklüğü ve ahlaksızlaşma artar.

Katılımcı 39: Kanımca oldukça pragmatik ve can sıkıcı hale gelmiş bir durum gibi gözüküyor.

Katılımcı 40: Sanat, sürreel bile olsa, sanatçının bilinci aracılığıyla tarihsel gerçeklikle anlamlı bir baglantı içinde olmalı ki, estetik bir değeri olabilsin, dekor olmaktan çok. Bu bağ siyasaldır.

Katılımcı 41: Sanat bagımsızsa işlevini tamamlar. Her şeyde muhalif olunması gerekmez, varoluşçu cabalar da vardır. Ama genelde, devrim.anlari ve takipçileri dışında toplum sanat bağı zayiflayacagı için sanat siyaset ilişkisi çelişkili ve mücadelelidir.

Katılımcı 42: Siyaset sanatı kendi çıkarları için kullanmayı arzu eder. Ancak sanat her zaman yenilikçi ve aykırı yaklaşımıyla siyasetin statükocu yapısını tehdit eder. Ayrıca sanatın eleştirel gözü her zaman siyaseti rahatsız eder.

Katılımcı 43: Her dönem değişir.

Katılımcı 44: Şu an olması gereken bir yerde değil

Katılımcı 45: Dar görüşlü, tutucu,vizyonsuz siyasetçiler, sanatı da sanatçıyı da özgür bırakmaz. Bu kapsamdaki siyasilerin desteklediği sanatçıyımsılar da mantar gibi türerler, destekleyici kuruluşlarla beraber kol kola yükselişe geçerler ve özgün gerçek sanatçılar böyle bir sistem içinde var oluşlarını sürdürmekte zorluk çekerler.

2. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıl olmalıdır?

Katılımcı 1: Sanat siyaseti eleştirmelidir.

Katılımcı 2: Siyaset sanata karışmamalıdır. Özgür bırakmalıdır. Destek olmalıdır ama köstek olmamalıdır.

Katılımcı 3: Sanat ve sanatçı normalde apolitik değildir ve olmamalıdır ancak sanat ve politika ilişkisi kanımca kendiliğinden oluşmalıdır. Organik olmayan yollarla değil.

Katılımcı 4: Sanatçının tasarrufunda.

Katılımcı 5: Sanat toplum için olduğu kadar, sanat sanat için de olmalıdır. Siyasetçi sanatı kendi ideolojisi doğrultusunda kullanmamalıdır. Sanat özgürlük ister, sanat için özgür bir ortam gerekir.

Katılımcı 6: Doğrudan.

Katılımcı 7: Sanat üzerinden siyaset, siyaset üzerinden sanat yapılmalıdır.

Katılımcı 8: “Nasıl olmalıdır”dan ziyade ilk sorunun cevabı nasıl olacağını, mevcut ilişki biçiminin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Herhangi bir normatif önerme bu durumu değiştirmeye yönelik bir eylemi mümkün hale getiremez…

Katılımcı 9: Söylemini siyasete endekslemeden kendi dili ile kendi kulvarında var olmalıdır.

Katılımcı 10: Sanat evrensel kimliğini korumalı. Siyasi yaklaşımların sığ sularında heder edilmemeli

Katılımcı 11: Elbette bağımsız ve özgür sanat anlayışıyla hareket edilmelidir.

Katılımcı 12: Sanat ve siyaset insanlar içinse neden sanat siyasetin gerçeklerini ortaya koymasın?

Katılımcı 13: Siyaset sanatı tamamen özgür bırakmalıdır.

Katılımcı 14: Siyaset sanatın ilerlemesi için kullanilabilir.

Katılımcı 15: Siyasetten öte insanları birleştirmeli, kol kola birşeyler yapmaları gerek. Siyasetçi sanatçıya sahip çıkmalı destek vermelidir. Sanatçı ister istemez zaten her alanda ön saflardadır.

Katılımcı 16: Sanatın desteklenmesi, halkla bütünleştirilmesi yönünde olmalıdır.

Katılımcı 17: Kendi yolunda.

Katılımcı 18: Birebir.

Katılımcı 19: Siyasetin ideolojik belirleyiciliğinin domine etmeyeceği, onu yönlendirmekten çok, sanatın üretkenlik zeminini güçlendireceği bir çerçevede olmalıdır

Katılımcı 20: Birbirini tamamlamalıdır!

Katılımcı 21: Maalesef toplumda sanat anlayışı, siyasette çok önem kazanmamış ve anlaşılmamıştır. Bence sanata değer verilmemesi hayat damarlarını koparır. Atatürk bunu çok güzel söylemiştir. Siyasette yapılan seçim afişleri bile sanatçının elinden çıkıyor. Sanatçıların desteklenip, toplumun sanata ilgisini artırıcı, açık hava sergi alanları, yöresel ve uluslararası müzik konserleri, belediyelerin sanatköyleri kurmaları, gençlere sanat kursları verilmeli. Sergi, müzik, tiyatro alanlarını çoğaltılması ve ücretsiz olarak herkesin faydalanabilmesi gerekir.

Katılımcı 22: Siyasetten kastınız ideoloji anladığım kadarıyla. Malı meli sorusunu buraya koymak olmaz ki… İnsan varsa siyaset var, siyaset varsa ideoloji var, bunları ifade biçimlerinden biri de sanat olduğuna göre ve sanatı sınırlayamadığımıza göre sanat da sanatçı da siyaseti istediği gibi anlatır. İzleyen olarak bunu kabul etmek, yorumlamak, eleştirmek ya da değerlendirmek ayrı konu. İşte bunun belki biraz düzenlenmesi gerekebilir. Sanat eleştirisi güçlenmeli ülkede. Biz, her şey sanat sanıp her şeye çok güzel diyoruz genellikle. Hele sanatçının belli bir adı varsa onu kimse eleştiremiyor. Bence bu çok komik ve bir şişmeye sürüyor. Hakikaten sanat üretenler de ortaya çıkmıyor doğal olarak. Kendilerini saklıyorlar.

Katılımcı 23: Görsel sanatlar kitleleri harekete geçirme konusunda oldukça etkileyici bir güce sahiptir. Sanatçı topluma mesaj verme, duygu ve düşüncelerini aktarma gerektiğinde tavır alma ve bu yolla muhalif olma hakkına sahip olmalıdır.

Katılımcı 24: Siyaset sanatçı belirtmemeli ve tarafsız olmalı özgür sanat üretimi için zemin hazırlamalıdır.

Katılımcı 25: Sanat ile siyasetçi mesafeli olmalıdır. Siyaset çıkarsız destekleyecekse sanat ile ilişki kurabilir.

Katılımcı 26: Bence sanat siyasetten etkilenmemelidir. Yani evet dönemin genel atmosferini yansıtabilir, ama siyasete alet olmamalı.

Katılımcı 27: Sanat siyasete ve siyasetçiye biat etmemelidir. Sesini duyuramayan kesimlerin sesi ve muhafızı olmalıdır.

Katılımcı 28: İki alan birbirinden ayrı tutulmalıdır.

Katılımcı 29: Sanat her yönüyle bağımsız olmalı ve gerektiğinde siyaset tarafından desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir.

Katılımcı 30: Destekleyici olmalıdır.

Katılımcı 31: Politika sanat üretimi ve tüketimini geliştirecek şekilde üretilmelidir. Sanat politika için bir tanıtım ve propaganda aracı olmaktan öte, kültürel üretim ve tüketim unsuru olarak geliştirilebilmelidir.

Katılımcı 32: Siyaset ve sanat ilişkisinde kalıplar olmamalıdır.

Katılımcı 33: Sanatın, sanatçı siyasete bağımlı olmamalı.

Katılımcı 34: Siyaset sanatın yanında olmalıdır. Sanatçıyı ve sanat eğitim kurumlarını desteklemelidir.

Katılımcı 35: Sanata gölge etmesinler ve vergilendirmesinler yeter.

Katılımcı 36: Zaten bağımsız olamaz.

Katılımcı 37: Siyasi ideolojiye göre de şekillenebilir, tam tersi de. Dinamik bir ilişki vardır ve üretkenlik düzeyini iki taraf da belirler.

Katılımcı 38: Sanat, siyaset de dahil olmak üzere, hayatın her alanıyla yakından ilişkili olmalıdır.

Katılımcı 39: Sanatın bilgisi kendine hastır. Diğer tüm epistemolojik dinamiklerden farklı ve doğrudan duygulara dayanan bir yapısı vardır. Siyaset ise akıl pratiğinde daha rasyonel bir süreçtir. Sanatın bilgisi objeye yönelen her bireyin yeniden yaratabildiği bir subjektiflik içerebilirken, siyasetin bilgisi daha ortak kabullerin olduğu bir objetktiflik gerektirir. Bu yüzden sanat siyaseti de içine alan sınırsız bir alandır. Ancak sanatın toplum için yapılması iddiası ki bu onu siyasetin doğrudan objesi haline getirir ki bu durum sanatı yozlaştıran bir unsur olarak karşımıza çıkmalıdır. Yani sanatın özgürlüğüne gem vurmaktadır.

Katılımcı 40: Doğrudan olsa sanat olmaz, propaganda olur. Dolaylıdır: Siyaset sanatın eleştirel niteliğine gereksinir, kendini canlı, yenilenebilir, sürdürülebilir tutmak için. Bu nedenle siyaset sanata nötr kalıp finansal destek vermelidir. Sanatın siyasetle ilişkisi de sanatçının tarihsel var oluş macerası dolayımındadır.

Katılımcı 41: Sanatçıya göre değişir.

Katılımcı 42: Sanat hakikatin peşinde, sorular soran bir disiplin. Siyaset ise son derece manipülatif ve sahtekar bir alan. Bu ikisi keşke kucaklaşabilse ama kimin sahasında bu büyük bir sorun.

Katılımcı 43: Doğaya uygun. Doğanın çıkarlarını gözeten.

Katılımcı 44: Sanattan anlamayan bir siyasetçi sanata ve sanatçıya zarar verebilir çünkü Bilgi dahilinde değildir. Bence hiç karışmasınlar daha iyi olur.

Katılımcı 45: Siyasiler her ne görüşte olursa olsun,sanatçıya ve eserlerine saygı duymayı öğrenmeli, desteklemeli – ki onlar da gelişsin, kayırmacılık olmamalı, masonik ve siyasi bağlardan dolayı birilerine camiada yer açmaya çalışmamalı.

3. Sizce siyaset, sanata zarar mı vermektedir?

Katılımcı 1: Evet.

Katılımcı 2: Evet.

Katılımcı 3: Karşılıklı çıkar ilişkisi kanımca uzun vadede gidilmesi gereken yönden farklı yöne doğru bir gidişe yol açacaktır. Bu noktada her iki taraf da kaybedecektir.

Katılımcı 4: Zaman zaman.

Katılımcı 5: Evet, siyaset özgürlükleri kısıtlandığı zaman, sanatı da yok etmiş olur.

Katılımcı 6: Hayır.

Katılımcı 7: Siyaset sanatı sanat kabul ettiği sürece zarar veremez.

Katılımcı 8: Verebilmektedir. Ancak hem ilham hem de himaye finansman veya kitlelere ulaştırma aracı da olabilir.

Katılımcı 9: Her iki disiplin de hegomonya üretir, dolayısıyla zarar verir.

Katılımcı 10: Evet.

Katılımcı 11: Zarardan ziyade kendi politikası güdümünde çalışmalara yön vermekte ve desteklemektedir. Bu minvalde hazırlanan çalışmaların özgünlüğü ve sanatsal değerleri tartışılır.

Katılımcı 12: Siyaset sanata zarar vermeye çalışıyor ama güneş balçıkla sıvanamaz.

Katılımcı 13: Evet.

Katılımcı 14: İstenilirse aleyhte kullanılabilir.

Katılımcı 15: Sadece aldıkları kararlarla bir oluşumların ve üretimleri önünü çıkarlar ama sanat ve sanatçı bir şekilde bunları yok sayar.

Katılımcı 16: Bazı açılardan.

Katılımcı 17: Belirsiz.

Katılımcı 18: Geliştirir, engellemez.

Katılımcı 19: Devletin siyasi tutuculuğunun güçlü olması durumunda zararlı olabilmektedir. Ancak demokratik siyasetin güçlü olduğu ülkelerde siyaset, sanatın önün açan bir işlev görmektedir.

Katılımcı 20: Bugünkü koşullarda son derece zarar veriyor. Daha doğrusu “sanatı” kabul etmiyor!

Katılımcı 21: Tümü değil ama bazı siyasetçiler sanatın günah bile olduğunu yorumluyorlar, sanat Allah’ın insanlara verdiği bir yetenek.sanat insanların iletişim kurabilmeleri için mağara demirlerinde duvarlara yapılan resimlerle başladı.

Katılımcı 22: Hayır, vermez. Gerçek sanat, sadece hep sanattır. Sanatın doğuşu dahi ideolojik. Günümüzde ise pek çok politikaya dokunuyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz.

Katılımcı 23: Sanat özerklikten çıkıp da devletlerin propaganda malzesi haline geldiginde siyaset sanata zarar vermeye başlar kanımca.

Katılımcı 24: Evet şu an çok zarar veriyor sansür baskı ve ceza sanatı olumsuz etkiliyor özgürlük aşanını kısıtlıyor üeetimi ve kaliteye düşürüyor.

Katılımcı 25: Hiç kuşkusuz. Siyaset yapısı gereği estetik içerik taşımaz. Genelleme yaparsak, siyaset insanoğlunun tarihselliği boyunca sanata faydalı değil zararlı olmuştur.

Katılımcı 26: Sanatçı yolundan şaşmaz ise siyaset sanata zarar veremez.

Sebastião Salgado

Katılımcı 27: Siyaset sanat dahil her şeyi kullanır. Kendisine hizmete zorlar. Bu durumda sanat kendi yörüngesinden saparak, siyasetin aparatı haline gelir.

Katılımcı 28: Evet, kesinlikle.

Katılımcı 29: Evet, zarar vermesinin yanı sıra görmezden gelmeye çalışmakta ve gerektiğinde kendi görüşü doğrultusunda yön vermeye çalışmaktadır.

Katılımcı 30: Hayır.

Katılımcı 31: Genelde sanatın aleyhine gelişir gibi duruyorsa da sanatçıyı bazan sanat dışı bir şekilde destekler. Ama politika sanatı yönlendirmekten çok hazır olanı kullanmayı tercih eder.

Katılımcı 32: Siyaset sanatçıya zarar verir. Sanata gücü yetmez. Sanatçı gereğinde bedel ödeyebilir.

Katılımcı 33: Evet.

Katılımcı 34: Her zaman değil. Sanatı ve sanatçıyı destekleyen politikalar üreten yönetimler de var. Ama günah, ayıp veya ahlakı bozan işler olduğunu düşünerek engelleyici politikalar üreten yönetimler de var.

Katılımcı 35: Evet.

Katılımcı 36: Hayır.

Katılımcı 37: Siyasetçiye ve kalitesine bağlı olarak şekillenir.

Katılımcı 38: Siyaset, düşük seviyeli, niteliksiz ve evrensel değerlerden yoksun insanların tekelindeyse, sanata da, bilime de, eğitime de, insan haklarına da, hayvan haklarına da zarar vermektedir.

Katılımcı 39: Siyaset dokunduğu her şeye zarar verir.

Katılımcı 40: Evet, propoganda olarak kullanıyor. Özellikle ABD ve Türkiye gibi kaba, cahil siyasette. Avrupa bu konuda bir tarihe ve bilince sahip. Kendi yararına. Başkalarına gene propoganda silahı. Örneğin Ortadoğu’da İngilizlerin İslam sanatı, Avrupa’da da Amerika’nın postmodern sanatı gibi.

Katılımcı 41: İlk cevaba benzer, dönemine göre değişir.

Katılımcı 42: Siyaset sanatı bağımsız ruhundan koparmaya çalışmakta ve hatta bastırmaya çalışmaktadır.

Katılımcı 43: Dönem dönem değişir.

Katılımcı 44: Eğer bilgi dahilinde değilse, sanatı sevmiyorsa zarar verebilir.

Katılımcı 45: Özellikle ülkemizde evet…

4. Sizce, yerel ve merkezi yönetimlerin belli tür bir sanatı desteklemesi, başka sanat anlayışlarının gelişmesini engellemekte midir?

Katılımcı 1: Hayır.

Katılımcı 2: Evet. O desteklenenlere sanat denirse tabii.

Katılımcı 3: Evet. Belli bir sanata indirgenmiş kamusal destek, kanımca tüm sanat dallarını aşağıya çekecektir.

Katılımcı 4: Katılmıyorum.

Katılımcı 5: Sanat bir karşı çıkıştır, merkezi yönetimler sanatın her çeşidini desteklemelidir.

Katılımcı 6: Evet.

Katılımcı 7: Engellemektedir.

Katılımcı 8: Her şey bir tercih meselesi, herhangi bir tercih başkaca bir tercihte bulunmamak anlamına geliyor.

Katılımcı 9: Ekonomik olarak güçlüler yaşar ancak Sanat iktidardan bağımsız gelişeceği için aksine daha güçlenir.

Katılımcı 10: Evet.

Katılımcı 11: Mutlaka etkilemektedir çünkü maddi ve kültürel destek görmeyen göremeyen her alan ötekileştirilerek istenmez ve de kabul görmez. Bu onun sanat olmadığı anlamına gelmez ancak popüler kültür toplumsal kültüre baskın olduğunda çatışma ortamı doğar. Ve sanat bambaşka bir boyut kazanır.

Katılımcı 12: Evet öyle olmaktadır suret yapmanın yasak olmasının resimle ilgili bize kaybettirdikleri azımsanmayacak kadar çoktur.

Katılımcı 13: Aynen.

Katılımcı 14: Tabii ki etkiler.

Katılımcı 15: Yok hayır, sadece biraz yetim kalma duygusu yaşanır.

Katılımcı 16: Bazen evet.

Katılımcı 17: Evet.

Katılımcı 18: Hayır, asla. Merkezi ve yerel iktidarlar (içeriğine karışmadan, sansürlemeden) bütün sanat dallarını desteklemelidir.

Katılımcı 19: Merkezi ya da yerel, siyasi otoritelerin belli bir sanat türünü kayırıcı ve kollayıcı siyaset gütmeleri, sanatın önünü açmaz, tam tersine kapatır. Yani sanatsal gelişmelere sekte vurur. Bunun için bu otoriteler mümkün olduğu ölçüde çeşitliliğe hakkaniyetli davranacak tutum içerisinde olmalıdırlar.

Katılımcı 20: Evet, kesin engelliyor!

Katılımcı 21: Sanatın her dalı insanlar için lazımdır, tabii ki diğer sanat dallarını engellemeleri hatadır. Müzik, tiyatro, resim, heykel, fotoğraf, grafik tasarım, geleneksel el sanatları ve hatta mimarlık, iç mimarlık, endüstriyel tasarım, yaşamda tasarlanan herşey sanattır, hiç biri birbirinden ayrılmaz.

Katılımcı 22: Siz, üretilen sanatın kurumsal ideolojiler karşısındaki durumunu soruyorsanız, bu ekmek üretmeye çalışan fırıncı için de geçerli. X ideolojiye sahip bir belediye X ideolojiden olmayan kimseye kapısını açmıyor. Bu kutuplaşma ile ilgili bir olay.

Katılımcı 23: Kesinlikle evet.Sanatı kısırlaştırmaya mahkum etmek, sanatçıyı yasaklamak ve kendisini özgurce ifade etmesini engellemek sadece sanatı engellemez bir insan hakkı ihlalidir.

Katılımcı 24: Evet kendi siyasal bakış açısından baktıkları için kuşe döngü ve tek taraflı sanat üretimine neden olmaktalar.

Katılımcı 25: Engellemez. Çünkü içinde yaşanılan sistemin belirlediği sınırların dışına çıkabilen, bağımsız, özgür ruhlu sanatçı siyasi kurumlardan etkilenmeden eserini yaratır.

Katılımcı 26: Tüm sanat dallarına değer verilmeli ama toplum kendi kültürünü elbette önde bulundurmalı.

Katılımcı 27: Sanatı desteklemek sözkonusu değil. Sanatın gücünden ve etkisinden istifade etme kaygısı vardır.

Katılımcı 28: Katılıyorum engellemektedir.

Katılımcı 29: Yerel yönetimlerin her sanat dalına yetişmesi mümkün değildir, belirli alanlarla kısıtlı olması doğal karşılanmalıdır. Ancak merkezi yönetimin gerektiğinde sanatın tüm dallarına el vermesi ve gelişimini desteklemesi şarttır.

Katılımcı 30: Hayır.

Katılımcı 31: Sanatın toplum tarafından bilinçli tüketilmesine olanak tanımayan her türlü kısıtlama, sanat anlayışlarının gelişmesini de engeller.

Katılımcı 32: Engellemez.

Katılımcı 33: Siyasetin dünyaya bakış açısı ne ise kendine hitap eden estetiği tercih ediyor.

Katılımcı 34: Artık dünya avucumuzun içinde. Bilgiye erişim çok kolay. Tabii bilginin değerini bilen için. Özgür zihinler varsa engel tanımazlar.

Katılımcı 35: Evet.

Katılımcı 36: Hayır.

Katılımcı 37: Hayır.

Katılımcı 38: Olabilir.

Katılımcı 39: Sanatı desteklemek, onu belirli bir kalıba yönlendirmeden, yalnızca imkan sağlamaktan ibaret olursa katkısı fazlaca olacaktır. Fakat belirli bir tür sanat derken içerik dışında bir tarzın ve üslubun da şart koşulması söz konusu ise bu durumun sanat açısından yıkımını ifade etmek bile acı verici bir durum olacaktır.

Katılımcı 40: Doğrudan desteklemek zaten sanatın doğasına aykırı. Yarar ilkesiyle sanat olmaz. Sonuç komedi olur. Örneğin AKP Gençlik Kolları’nın “el sanatları” diye İngilizce bir Hand Job (!) sergisi açması gibi. Uygun olmuş.

Katılımcı 41: Belli bir tür ise evet. Örnek: geleneksel sanatları fetiş yapan anlayışlar

Katılımcı 42: Hiç sanmıyorum. Sanatın gelişiminin destekle çok ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Başka sanat anlayışları zaten kendini var edecektir eğer gerçekten bereketli damarlardan besleniyorsa elbette.

Katılımcı 43: Evet.

Katılımcı 44: Sanat sanattır sanatı ayrı kategorilerde görmek yanlıştır.

Katılımcı 45: Elbette…

5. Sizce sanat kaçınılmaz olarak siyasi midir, yoksa siyaset sanata daha sonra mı enjekte edilir?

Katılımcı 1: Daha sonra enjekte edilir.

Katılımcı 2: Siyaset ve sanat yaşamın ayrılmaz unsurlardır. İç içedirler.

Katılımcı 3: “Eleştiri” tarafından olan sanat ve sanatçı kaçınılmaz olarak “eleştirilen” tarafta yer alan politika durağına da uğrayacaktır ancak bu ilişki karşılıklı bir çıkar ilişkisinden çok ötededir ve öyle olmalıdır. Temel nokta sanat ve sanatın gelişmesi olmalıdır. Politika ancak sanatçının destekçisi olabilir. Yön verme rolüne soyunamaz.

Katılımcı 4: Sonraları enjekte olmuş olabilir.

Katılımcı 5: Sanatın ideolojik yanı vardır. Sanat ve siyaset her zaman iç içe olmuştur.

Katılımcı 6: Siyasidir.

Katılımcı 7: Diyalektik bir ilişkidir, önceleme ve sonralama yoktur.

Katılımcı 8: Sanat kaçınılmaz olarak siyasi değildir. Ancak siyasetin sanattaki yeri de sanatın doğasına tanımına özüne aykırı olmak zorunda değildir.

Katılımcı 9: Sanat kaçınılmaz olarak politiktir. Güncel siyaset içine sızmaya kendi paya dadı olmaya zorlar.

Katılımcı 10: Daha sonra enjekte edilir.

Katılımcı 11: Evet sanat kaçınılmaz siyasidir, ideolojik değil çünkü her arketipte bilinçaltındaki bilerek veya bilmeyerek yapılan, yapılması istenen veya tam tersi yapılmayan, olmayan, olması istenmeyen hayata geçirilmektedir.

Katılımcı 12: Siyaset kaçınılmaz olarak sanata enjekte edilmiştir

Katılımcı 13: İkisi de mümkün.

Katılımcı 14: İstenilirse enjekte edilir.

Katılımcı 15: Her sanat yapıtında siyasî bir tavır vardır. Ama sanatçı ve sanat ister istemez siyasî tarafını ortaya koyar ama belirli bir siyasete sığınmaz.

Katılımcı 16: Maalesef siyasetle de işlemekte sanat. İlişkilere bazen de menfaatlere bağlı olarak gelişmekte.

Katılımcı 17: Sanat siyasidir.

Katılımcı 18: Kaçınılmaz olandan kaçınamazsınız.

Katılımcı 19: Türkiye ölçeğinde, modernleşme sürecinde sanat daha çok siyasi mülahazaların konusu olmuştur. Hangi sanatın destekleneceği hangisinin dışlanacağını, genelde siyaset belirlemiştir.

Katılımcı 20: Bana göre soru anlamsız! Siyaset başka, sanat başka. Ancak, süreç içinde uyumlu hareket ederler!

Katılımcı 21: Sanatta siyaset olmaz, bunu yapanlar, sanattan yoksun kişilerdir. Herkesin bakış açıları farklı olabilir, sanata siyasi bakmak sanattan anlamayıp sanatın topluma aktaracaklarından yoksun kişilerdir.

Katılımcı 22: Sanırım bunun cevabını birkaç kez vermiş oldum. Sanatın kendisi siyasidir. Ama ideolojik olup olmaması değerlendirme konusudur. Bence siyaset, ekonomi ve sosyoloji birbirilerinden ayrılamayan bir bütündür. Sanatçının tüm dertleri de bunlarla ilgilidir zaten.

Katılımcı 23: Sanatın siyasi mesajlar vermesi, sanatçının özgür ifadesi ve tamamıyla kendisinin secimiyle ilgili bir durumdur. İnançlar, ideolojiler toplum kuralları, kisisel kaygı ve hassasiyetler mesajların siyasi bir anlatıma dönüşmesinde ve dışa vurumunda etkin bir rol oynar görüşündeyim.

Katılımcı 24: Sanatın özellikle vaazı alanlarında siyaset kaçınılmaz mizah gibi.

Katılımcı 25: Sanat kaçınılmaz olarak siyaset dışıdır. Siyasetin hizmetine giren sanat, sanat olmaktan çıkar. Siyaset enjekte edilen sanat da artık gücü elinde bulunduranın hizmetine girmiştir.

Katılımcı 26: Sanat siyasi değildir, asla da olmamalı. Zaten siyaset üstünde kurulan bir kültür ve sanat çok yaşayamaz. Ama tabii etkileşimde oluyorlar ister istemez.

Katılımcı 27: İnsana dair ve insanı merkeze alan her faaliyet siyasettin sınırlarını ihlal eder. Aynı dünyada mücadele ederler. Hedefleri insan ve toplumdur.

Katılımcı 28: Siyaset daha sonra enjekte edilir

Katılımcı 29: Siyaset yaşamın her alanında bizi ilgilendirmektedir; bu nedenle tiyatro, sinema, karikatür gibi sanat dallarının siyaseti hicvetmesi doğaldır ve hoşgörü ile karşılanmalıdır.

Katılımcı 30: Sanat ilk önce ortaya çıktığı için siyaset sanattan destek almaktadır. Sanat siyaseti içinde barındırmaktadır.

Katılımcı 31: Sanat bir ifade biçimidir, eğer politik bir ifade gösteriyorsa zaten bu bellidir. Ama politika bazen siyasi bir ifade içermeyen sanatı da zorlayarak içine siyaset enjekte edebilir.

Katılımcı 32: Sonradan enjekte edilebilir.

Katılımcı 33: Sanatçının siyasi görüşü sanatına yansır.

Katılımcı 34: Sanırım kaçınılmaz olarak siyasidir. İçinde tepki vardır.

Katılımcı 35: Sonradan enjekteyi anlamadım. Sanat siyasidir.

Katılımcı 36: Kaçınılmazdır.

Katılımcı 37: Sanat evrenseldir. Adalet, estetik ve doğruluk arayışı idealdir. Sanat siyasi olmayabilir.

Katılımcı 38: Sanat, kaçınılmaz olarak siyasidir.

Katılımcı 39: Sanat kaçınılmaz olarak insana ait her şeye nüfuz eder. İçine duygu karışan her şeye anında bulaşabilir. Bu yüzden doğal bir kesişim söz konusu olabilir. Fakat belirli bir grup ya da kişiler bunu yapay olarak da gerçekleştirebilirler. Bu soruyu cevaplama için salt olarak sanat değil aynı zamanda “sanatçı” olarak adlandırılan kesimi de ele almak ve sanatçı psikolojisini araştırmak gerekmektedir. Çünkü bir sanat eserinin taşıdığı en önemli duygulardan birisi de yalnızda objenin kendisinde bulduğu duygu değil, eserin sahibine ait beğenilme duygusudur. Beğenilme ve takdir edilme duygusu ile bir siyasi gruba arkasını yaslamış bir sanatçının eseri çok pragmatik ve büyük ihtimalle arazlı olacaktır.

Katılımcı 40: Yukarıdaki cevap: Doğrudan siyasi olması olanaksız, dolaylı siyasi olması zorunludur. Öncelik yoktur, yaratım sürecinde, yaratıcısının bilinç niteliği olarak bir çercevedir siyaset.

Katılımcı 41: Göreceli yine.

Katılımcı 42: Sanat siyasi değildir ama politiktir. Yani kaçınılmaz olarak birbirine yaklaşır, çarpışır, uzaklaşır, tartışır ve etkileşim halindedirler.

Katılımcı 43: İçkindir, birbirleri ile güçlü ilişkisi vardır.

Sebastião Salgado

Katılımcı 44: Bence sanat ve siyaset iki ayrı uçlarda. Sanat siyasi olamaz. Ne yazık ki siyaset sanata daha sonradan enjekte edilir. Nasıl mı? Siyasetin yapmış olduğu trajikomik ve dramatize hareketler ve konuşmalar sanata yansır (doğal olarak).

Katılımcı 45: Sanat siyasi fikrini elbette sunacak,yaşadığımız toprağa, halka,gündeme sessiz kalamayız. Sanat tarihinde örnekleri çoktur, şairinden, ressamına…

6. Sanat ve siyaset konusunda diğer görüşleriniz nelerdir? Lütfen açıklayınız.

Katılımcı 1: Siyaset doğası gereği çok taraflıdır ve denge kurmak üzerine kuruludur; sanat ise tek taraflı olup kendi doğrusunu savunmak zorundadır

Katılımcı 2: Siyasetin etkilemediği bir sanat olamaz. Siyaset sanatı besleyen unsurlardan biridir.

Katılımcı 3: Sanattan beklentiler ile siyasetten beklentiler çok farklıdır ve öyle de olmalıdır. Toplum bu şekilde düşünmektedir ancak politika tarafında da sanat tarafında da zaman zaman organik olmayan ilişkiler öne çıkmaktadır. Bu ilişkiler her iki tarafa da zarar vermektedir.

Katılımcı 4: Siyaset de kimi zaman sanat gibi yapıldığı için ülkemizde, ayrımı yapmak artık çok güç.

Katılımcı 5: Siyaset özgürlükleri desteklediği ölçüde, sanat da güçlenir. Ayrıca siyaset, sanatı da, sanatçıyı da desteklemelidir.

Katılımcı 6: Dengeli olmalıdır.

Katılımcı 7: Birbirlerini yıpratmasınlar yeter.

Katılımcı 8:

Katılımcı 9: Ütopyayı inşa etmek için sanata evet.

Katılımcı 10: Sanat siyaset üstü kimliğini korumalıdır.

Katılımcı 11: Sanat beslendiği toplumdan etkilendiği gibi toplumu da etkilemelidir. Bu etki etkilenme ile yeni akımlara, fikirlere ve sonraki kuşaklara farklı bakış açıları kazandırmalıdır. Çoklu ve eleştirel bakış açısı bu bakımdan önemlidir.

Katılımcı 12: Sanat edebiyat şiir resim müzik yoluyla insanlara ulaşabilir ve insanları değiştirebilir.

Katılımcı 13: Sanat siyasetin oyuncağı olmamalıdır. Özgür olmalıdır. Siyaset ise haddini bilmelidir.

Katılımcı 14: İkisi de ayrı olarak ilerleme gösterebilir.

Katılımcı 15: Siyaset bu günlerde sanatın önüne geçti arık insanlar ne yazfığından çok siyasetçinin ne söylediğine bakıyorlar. Aslında sanat ve sanatçı siyasete yok gösterecekler tam tersi siyasetçi sanatın da önüne geçmeye çalışıyor.
Her ikisi için de özgürlüğün yollarını açabilmelerini temenni ediyorum. Bugüne kadar sadece sanat ve sanatçıların dedikleri hayatta kalır. Siyaset ise o günün koşulları değiştikçe unutulur gider.

Katılımcı 16: Menfaat dışı, topluma yararı ve halkla bütüleşetirecek yararlılıkta olmalı. Maddi destek her zaman olmalı.

Katılımcı 17: Farklı alanlar.

Katılımcı 18: Sanat desteklenir de güçlenirse siyaseti de demokratikleştirir.

Katılımcı 19: Sanat ve sanatçılar özgür ortam isterler. Öncelikle demokratik siyasetin güçlü olduğu bir zemin gerekmektedir. Ayrıca Nasıl ki siyasetin sanata belli bir tarzı empoze etmesi doğru değilse sanatçıların da siyasetçi gibi davranması doğru değildir. Türkiye’de siyasetin sanatı yönlendirmesiyle, aşırı politize sanatçı kişilerin ortaya çıkması, toplumun farklı kesimlerinin sanata sanatçıya olan ilgisini de zayıflatmaktadır. Bu durum genelde sanatçı tavrı değildir. Ama siyasi belirlenimcilik, sanat çevresinde de sanatçı özelliğinden çok siyasi yönü sanatçılar çıkarmıştır. Bu da sanat açısından ciddi bir sorundur

Katılımcı 20:

Katılımcı 21: Sanat siyaseti içinde barındırmayan, uluslararası tüm insanlara hitap edebilen, din, dil, ırk, kültür, ülkelerin farklılığını gözetmeksizin tüm dünya ve yaşamla iletişim kuran bir sektördür.

Katılımcı 22: Sol ve özgürlükçü olduklarını tanımlayan bir kültür-sanat grubu, aynı zamanda sanatın sınırları zorlayan hatta kıran bir eylem olarak kabul etmekte. Bu grupta, ya bir İslam sanatçısı aramıza katılsa demiştim. Grubun bir kısmı duruma bağlı, bir kişi kesinlikle olmaz demişti. Sanat sınır kabul etmez. Cüret asıl karakteridir. Sanat karşı böyle bir duruşu ben kabul edemiyorum.

Katılımcı 23: Sanatçı özgür bir muhaliftir. Duygu düşüncelerini ve mesajlarinı aktarirken nasil siyasi bir dil kullanacağını, bunu hangi doz ve ölçüde yapacağını yine kendi özgür iradesi ile belirleyebilmelidir.Baskı altında ya da hiç bir erkin güdümünde olmadan, sanatın kullanılmasına izin vermemelidir. Bu sanatçının kişisel duruşudur.

Katılımcı 24: Sanat özgür ve geniş olmaları her alandaki sanat çalışmalarına destek olunmaları ve ulaşılabilir olmalı ekonomik olarakta ulaşılması kolaylaşmalı.

Katılımcı 25: Toplumun ideolojik söylemi içinde ve ona göre yaşayan insanlar, uygitsinci kölelere dönüşürler. Herkes birbirine benzemeye başlar. Bu baskı-döngü içindeki birey ancak ve sadece bağımsız sanat kurguları ile çıkış yolu bulabilir. Sanat, dayatılanın dışına çıkmanın yegane yoludur.

Katılımcı 26: Sanatla yeri geldiğinde devrimler yaratmak mümkün. Sanatı siyasetin aletine çevirmemeli, sanatçılar özgür ruhlu olmalı, sanatkarlara müdahale edilmemelidir.

Katılımcı 27: Sanatı siyasete muhalif görmek yanlış. Ama sanat siyaseti rotasına taşıyabilir. İnsan odaklı hale getirebilir. Bunun için bağımsız kalabilmelidir. Bağımsız kalabilmesi için de toplumun sahiplenmesi ve desteklemesi gereklidir.

Katılımcı 28: Çok ayrı iki alanın özellikle siyasetin sanatı olumsuz anlamda etkilediğini düşünüyorum.

Katılımcı 29: Kültürel gelişimini tamamlamamış (ya da engellenmiş) toplumlarda sanat maalesef özgür olamamaktadır. Kısır bir döngünün içinde hapis hayatı yaşamaktadır. Anayasada yazan (ve maalesef uygulanmayan) fikir özgürlüğünün sanatın her alanında uygulanması ve tüm sanatçıların eserlerini serbestçe sergilemesi gerektiği görüşündeyim.

Katılımcı 30: Sanat ve siyaset arasında bir bağ bulunmaktadır. Siyasetçiler hikaye, fıkra, türkü gibi türlerden yararlanmaktadır. Sanata hakim siyasetçi halkın da nabzını tutar.

Katılımcı 31: Politika toplumun gelişmesine izin verdiği ölçüde, diğer tüm unsurlar gibi sanatın da gelişmesine yol açar. Tersi de her zaman karşılaşılan durumlardandır.

Katılımcı 32: Sanat her derde devadır!

Katılımcı 33: Sanat ve sanatçı yaşamını sürdürmek için siyasete ister istemez yanaşır. Halkın talebi, beğenisi ve estetik zevki gelişmez ise bu çark böyle devam eder.

Katılımcı 34: Özgür akıllar, kalıplara sokulmamış, araştıran, sorgulayan eğitim sistemiyle yetişmiş bireylerin oluşturduğu toplumlarda siyaset de sanat da kendi yerini korur.

Katılımcı 35: Sanat insanın ve toplumun pek çok yanının estetik yüzüdür. Siyaset estetikten uzaktır, dolayısıyla sanattan da. Siyasetin tek işlevi estetik üretenleri korumak ve kollamak olmalıdır.

Katılımcı 36: Sanat insanın önemli bir kültürel ürünüdür.

Katılımcı 37: Sanat, estetik ve temel değerlerin seviyesinin yükselmesi açısından kaçınılmazdır.

Siyaset ise ideolojisine uygun sanatı destekleyerek kültürel zemin arar. Siyasiler evrensel kurallara uymadıkça sanat siyaset ilişkisi şaibeli menfaat ortaklığı olur. Gerçek sanat evrensel gerçek değerlerin, iyiliğin, doğruluğun, güzelliğin, etik ve estetiğin yanında ve yönünde olmalıdır. Sapkın uç değerler ile marjinal arayışlar siyaset ve sanatta manâsız sürüklenmelerdir. Bu hâl sanat da siyaset de sayılmaz.

Katılımcı 38: Sanatın en azından bir yönüyle ilgilenmeyen bir siyasetçi veya bir insan, yeteri kadar incelemez, yontulamaz, kendini bulamaz, empati duygusunu geliştiremez. Dolayısıyla, hangi meslekle veya alanla uğraşıyor olursa olsun, o işi, sanatla ilgilenen birinin ışıltısıyla, derinliğiyle yapamaz.

Katılımcı 39: İnsan olmanın gereği olarak her iki unsur da antropolojik birer hakikat gibi duruyor. Fakat siyaset daha çok kitlesel sanat ise bireysel olma eğilimindedir. Gel gelelim bir topluluk, kendisini meydana getiren bireylerin sanatsal bakış açılarına ihtiyaç duyar. Çünkü sanat bireyin içinden çıkamadığı varoluşsal problemlerinin sağıltılması için gereklidir. Doğru sanat anlayışına sahip toplumlar daha verimli ve uyumlu bir topluluk haline gelir ve daha doygun bir yaşam lezzeti elde ederler. Gerçekten sanatçının içinden gelerek siyasetin her hangi bir alanına dokunduğu sanat anlayışı oldukça değerlidir çünkü sanat dışında bir başka enstrümanın anlatamadığı şeyleri topluluklara aktarabilir. Ancak amacı doğrudan rasyonel olan sanat eserleri ve akımlar bir yönleri hep eksik çabalardan ibarettir ve mevcut siyasi paradigma ile beraber muhtemelen ömürlerini yitireceklerdir.

Katılımcı 40: Yukarıdaki cevap: Doğrudan siyasi olması olanaksız, dolaylı siyasi olması zorunludur. Öncelik yoktur, yaratım sürecinde, yaratıcısının bilinç niteliği olarak bir çercevedir siyaset.

Katılımcı 41: Sanat ölümsüz, siyaset geçici.

Katılımcı 42: Egemenler hakim bir dil yaratıp onu topluma dayatırlar. Eğer sanat özgün ve özgürse buna karşı koymak zorundadır. Yani egemenlerin dili ile sanatın dili hep çarpışır.

Katılımcı 43: Her dönemin ruhunu yansıtması bakımından birbirlerini doğurur.

Katılımcı 44: Lütfen siyaset yapılması gerekeni yapsın ve abartılı bir şekilde sanata karışmasın. Çünkü abartıya kaçıyor. Sanata da düşkün olan halkı rahatsız ediyor.

Çünkü sanat ve sanatçılar kendilerinin yapılması gerektiğini yapıyor. Lütfen siyasetçiler de izleyerek kalsınlar ve destek versinler. En azından nerede hata yaptıklarını görürler sanatçıları ve sanatlarını izleyerek

Katılımcı 45: Bizden uzak dursunlar, ifade özgürlüğümüzü elimizden almaya çalışmasınlar, korkuları kirliliklerindendir.

Tartışma

Verilen yanıtların genelinde, ‘siyaset’ kavramının muğlaklığı öne çıkıyor. Kimi katılımcılar, siyasetle siyasetçiyi eş anlamlı olarak görmüş, siyasetçiye de olumsuz bir anlam yüklemiştir. Siyasetin bugünkü gerçel siyasetin ötesinde daha geniş bir kavram olarak gören katılımcılar da vardır. Bu durum, ‘siyaset’ kavramından aynı ‘şey’leri anlamayan katılımcılar düşünüldüğünde, araştırmanın altından nesnel zemini kaydırmaktadır. O kadar derin fark olmasa da, bir benzeri de ‘sanat’ kavramı için görülüyor. Kimi katılımcılar, pop sanatı da kapsayan daha geniş bir sanat anlayışına sahipken, kimileri ise, ‘gerçek sanat’ gibi ticari sanatın ötesine geçen daha dar bir tanım yeğlemiştir.

1. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıldır?

Birçok katılımcı sanat ve siyaset arasında ayrılmaz bir bağ görüyor. Katılımcı 3, önemli bir noktaya değiniyor: Siyasetçilerin sanatı ve sanatçıları kendi çıkarlarına uygun olarak kullanmaları. 4. katılımcı, nasıl ki görece ‘muhalif’ ve yandaş kanallar var, onun gibi, muhalif ve yandaş sanat ayrımı yapmamız gerektiğini ima ediyor. 5. katılımcı da 3.’ye benzer bir konumda. 8. katılımcı, daha farklı bir açıdan bakarak, sanatın üretim sürecinde siyasal gelişmelerden etkilenmenin olabileceğini bildiriyor. 8. katılımcı, güncel siyasetle daha geniş anlamda siyaseti ayırarak çok doğru yapıyor.

14. katılımcı bize iktidarın sanat üzerindeki baskılarını anımsatıyor. 21. katılımcı, tersine, sanatın siyaseti kapsayacak kadar geniş olduğunu ileri sürüyor. Aynı biçimde, 24. katılımcı siyasetin sanatı etkilemesi yerine sanatın siyaseti etkilemesini istiyor. Ancak, bu, daha çok, 2. sorunun kapsamında. 26. katılımcı, sanat eserlerinin dönemin siyasi özelliklerinin bir yansıması olduğunu belirtiyor.

29. katılımcı da, 14. katılımcı gibi, siyaseti sanatı engelleyen bir öğe olarak okumaktadır. Katılımcı 31’in yanıtı, 3. Katılımcı’nınkine benzemektedir. 32. katılımcı, sanatın muhalif olması dolayısıyla siyasetle uyumlu olmadığını belirtir. Ancak, 4. katılımcının görüşü, daha uygun görünmektedir. İki tür sanat vardır: Muhalif ve yandaş sanat. 38. katılımcı, sanatı siyasette düzeysizleşmenin bir panzehiri olarak görmektedir.

2. Sizce sanat ve siyaset ilişkisi nasıl olmalıdır?

1. katılımcıya göre, sanat siyaseti eleştirebilmeli; 2. katılımcıya göre, siyaset sanata karışmamalıdır, tersine, 15.,16., 21. ve 30. katılımcının da vurguladığı gibi destek olmalıdır. Katılımcı 5, 11, 13 ve 24, sanat için özgür bir ortamın gerekliliğine vurgu yapıyor. 10. katılımcı için gerçel siyaset olumsuz bir etkinlik; oysa sanat, evrenseldir. 19. katılımcı, siyasetin sanat üstünde belirleyici olmaması gerektiğini ileri sürüyor. Katılımcı 22, özgün bir bakışla, sanat eleştirisi eksikliğimize dikkat çekiyor: “Biz, her şey sanat sanıp her şeye çok güzel diyoruz genellikle. Hele, sanatçının belli bir adı varsa onu kimse eleştiremiyor. Bence bu çok komik ve bir şişmeye sürüyor. Hakikaten sanat üretenler de ortaya çıkmıyor doğal olarak.”

26. ve 27. katılımcıya göre, sanat, siyasete alet olmamalı, biat etmemelidir. 27. katılımcıya göre, sanat, sesini duyuramayanların sesi olmalıdır. 29. katılımcı, daha önce dile getirilen özgürlük kavramına ek olarak bağımsızlığı öne sürmektedir. 35. katılımcı, vergi konusunu açıyor: “Sanata gölge etmesinler ve vergilendirmesinler yeter.”

3. Sizce siyaset, sanata zarar mı vermektedir?

Bu soruyu olumlu yanıtlayanlar kadar, olumsuz yanıtlayanlar da bulunmaktadır. Katılımcı 5 ve 24, önceki soruya verilen yanıtlarda gördüğümüz üzere, özgürlük vurgusu yapıyor. Katılımcı 8, finansman konusuna dikkat çekiyor ki, bu, bir sonraki sorunun kapsamında. 19. katılımcı, demokratik siyasetle sanatın gelişimi arasında bir ilişki kuruyor. Benzer bir görüşü, 37. ve 38. katılımcılarda görüyoruz. 23. katılımcı, sanatın propaganda olarak kullanılmasının zararlarına dikkat çekiyor. Aynı katılımcı, özerklik kavramını öne sürüyor. Katılımcı 27 ve 29’da, sanatın siyasetin bir aparatı olması ve siyasetin sanata yön vermesi tehlikelerinden söz açıyor. Katılımcı 34, sanatı destekleyen ve ona engel olan yönetimler ayrımı yapıyor.

4. Sizce, yerel ve merkezi yönetimlerin belli tür bir sanatı desteklemesi, başka sanat anlayışlarının gelişmesini engellemekte midir?

Bu soruya verilen yanıtlar da, olumlu ve olumsuz sürekliliğinde. Genel bir kanı oluşmuş değil. 2. katılımcı yandaş sanat-muhalif sanat ayrımını ima ediyor. 3., 18. ve 19. katılımcılar, kamusal desteğin kapsayıcı olması gerektiğini düşünüyor. 11. katılımcı, maddi olarak desteklemeyenlerin ötekileştirildiğini ileri sürüyor. 22. katılımcı, toplumdaki siyasal kutuplaşmanın sanat üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Biraz açarsak, ‘muhalif’ belediyeler, ‘muhalif’ sanatı, yandaş belediyeler yandaş sanatı destekliyor. 23. katılımcı, yasakları, özgür ifadeyi ve insan haklarını anıyor.

5. Sizce sanat kaçınılmaz olarak siyasi midir, yoksa siyaset sanata daha sonra mı enjekte edilir?

Birçok katılımcıya göre, sanat sonradan siyasallaşmıyor, başından itibaren siyasal… 24. katılımcı, mizahın siyasal boyutuna dikkat çekiyor. Öte yandan, farklı görüşler de bulunmaktadır: Sanatın siyaset üstü ya da ondan bağımsız olması gerektiği dile getirilmektedir.

6. Sanat ve siyaset konusunda diğer görüşleriniz nelerdir? Lütfen açıklayınız.

18. katılımcıya göre, sanat, demokratikleşme getirecek bir öğedir. 19. katılımcıya göre, aşırı politize sanatçılar da eleştirilmelidir. Bunun dışında, siyasetçilerin sanatsever olmasının yararlarını bize 38. katılımcı anımsatıyor. Bunun dışında, bu soruya verilen yanıtlar büyük oranda önceki yanıtlarla çakıştığı için, yeniden aynı görüşlere yer vermiyoruz.

Sonuç

Katılımcıların verdiği yanıtlardan çıkan sonuçlardan biri, “hangi sanat?” ve “hangi siyaset?” diye sormanın gerekliliğidir. Sanattan muhalif sanatı anlayanlar, ona gerçel siyasete karşı siyasal roller biçmekte; sanattan yandaş sanatı anlayanlar ise, onun eksiklerine dikkat çekmektedir. Siyaset ise, daha muğlak bir kavramdır. Siyasetten kimileri geniş bir kavramsallaştırmayı anlarken, kimileri onu gerçel siyasetle ve olumsuz gördükleri düzen siyasetçileriyle ilişkilendirmektedir. Birinciler, sanatın siyasal olduğunu ve olması gerektiğini savunurken, ikinciler, sanatın siyasal olmaması gerektiğini öne sürmektedir. Özetle, sanat ve siyaset kavramlarının muğlaklığı, fikir birliğine ya da bir konuda oy çokluğuna engel oluşturmaktadır. Bu da, konuyla ilgili nesnel bir çalışmayı zorlaştırmaktadır.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MayaDergi'nin "Cinsellik, Aşk ve Sanat" dosya konulu dokuzuncu sayısı, şimdi yayında.
This is default text for notification bar