Bir milletvekili olarak 1848'de makineleşmeye karşı ayaklanan işçilerin katledilmesinin emrini veren Victor Hugo'dan görülmek ve gösterilmek istendiği gibi “sistem muhalifi” ve “halkçı” biri çıkmaz.
Bir milletvekili olarak 1848’de makineleşmeye karşı ayaklanan işçilerin katledilmesinin emrini veren Victor Hugo’dan görülmek ve gösterilmek istendiği gibi “sistem muhalifi” ve “halkçı” biri çıkmaz.
Bugün sosyal medyada “veciz” sözlerinden en fazla alıntı yapılan Victor Hugo’nun iki egemen sınıf arasındaki çatışmada monarşiye karşı 3. Cumhuriyetin yanında saf tutması onu “düzen yıkıcısı” yapmaz. Edebi yeteneğini ve zekasını monarşik asilzade olmak ve para dilenmek için 18. Lui ve ailesine methiyeler yazmakta kullanan, bakan olmak için 3. Napeleon’a kalemi ile yalvaran ve bütün bunlar gerçekleşmeyince monarşiye karşı tutum alarak Cumhuriyetçi biri olan zenginlik ve mülkiyet düşkünü Victor Hugo halkın penceresinden bakamaz. Nitekim en ünlü romanı “Sefiller”de görülmek ve gösterilmek istenilenin aksine gösterişli malikanesinden bakarak yoksulluğun, açlığın düzen için ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğunu anlatması kendi sınıfına akıl vermesi ve yol göstermesidir. Keza kendisi bile “halkçı”, “düzen yıkıcısı” gibi gösterilmeye çalışılmasından rahatsız olduğunu defalarca dile getirmiştir.
Düzen savunuculuğu, yalakalığı ve pek tabii politikacılığı sayesinde büyük bir zenginliğe ulaşan Victor Hugo eğlenceleriyle, seks alemleriyle Paris’in Playboy’u gibi yaşardı, magazin haberlerinin başköşesindeydi, sayısız sevgilisi olması (300’ün üzerinde) ve cinsel yaşamı sürekli haberdi, eserlerinde sürekli “ahlaktan” dem vurmasına rağmen yaşamında ahlakının sınırları yoktu, öyle ki oğlu ile birlikte aynı kadınla yatağa girmesi iğrençliğinin zirvesiydi. Öldüğünde Paris’in tüm genelevleri kapanarak 3 gün yas ilan etmişti. (Şiddet içerikli cinsel fantezilerinde birçok kadının öldüğü ve öldürüldüğü konuşulsa da güçlü bir politikacı olması sebebi ile bu cinayetleri dile getirmeye kimse cesaret edememişti.)
Edebi yeteneği, zekası ve Fransızcanın sınırlarını zorlaması ile “büyük” bir yazardı ama bu özelliklerini sınıfının hizmetinde düzeni ve sömürüyü savunmak için kullanıyordu, insan olarak rezil ve kötü biriydi, halkın düşmanıydı.
K A Y N A K Ç A
(1) https://www.lemonde.fr/culture/article/2001/12/26/hugolatrie-bicentenaire_256194_3246.html
(2) https://www.marxists.org/deutsch/archiv/lafargue/1888/vhugo/teil4.htm
Murat GÜL