insanı gördüm
taşı ve kuşu
buyum ve buradayım
şu gördüğün ekmektir dediler
göğsünde kanayan anne
hırıltısıyla bir dağ ayısının uyandığın
içinde mevsimlik bir işçinin otobana savrulmuş bedeni
kabustur
şimdi borcudur boynumun yazmak sana
bil ki toprak altında aranan adalettir
bil ki devlet dokuz doğurtmuştur fukaraya
sor isterim
neden su gibi göğsünde değildir başın sevgilinin
buyum ve buradayım
dudaklarını oltaya kaptırmış bir balık nasılsa
nasılsa hevesi kursağında kalmış genç bir kız
biter bu kıyamet nasılsa
taş alındı kuşa saklandı
insan toprağa
ekmek mideye
anne kalbe ve beyne
şu gördüğün zalimdir
önce dili sonra boğazı kesilir
cebinde taşıdığın kibrittir
onunla sarayları ateşe verirsin
fotoğrafta sarıldığın kardeştir
bir ailenin trajedisidir o
umut eder ve ölür
aynada gördüğün hiçtir
ona güven olmaz
kuşa saklanan taş ayna içindir
Nazif ÇİFTÇİ
(MayaDergi Altı)