Çekin artık önümden, gözlerimi karartan masmavi kısrak denizi. Uzaklara sürmekten yoruldum. Üç yok! Sulara koyun elimi, yüzümü, sesimi, belki derinliğim üç olur.

Neden bu denizin kıyısına getirip koydular yas evimi? Sesim, yokluğun içinde bir kadavra, kenarı ipince sızlayan bisturi yarası. Soluğum kanadımdan sıçrayan kor kıvılcım, büyükçe buluttan koparılmış parçasıyla yürek oynağı dağ yeli.

Radyoda yine “Furtuna” ezgisi dönüyor: “Sto pa kai sto ksanaleo/ Sto gialo min katebeis*“ Gün boyu bata çıka kız saçı sularda. Karşıda, adanın ışıkları yanıyor hala bıraktığım limanda, eskimemiş bir senfoni olarak duruyor, uçtaki yıkık fener. Kuşlarını da uçurmuş şimdi üç güz öteye, acının çektiği koyu çizgiye inşa ediyor yenilenmiş silüetini yalnızlık.

Girit aksanıyla konuşuyor, kapımı çalan üç çiçekli, zihnime nakışlı üç çocuk. Üç çığlıklı oğul bıraktım sulara, katran ağacı gibi döktüm içimi dışımı. Bu kıyıya inmeden önce adayı çevreleyen engin bakışlı bir orfozmuşum uzakları çağıran. Şimdi, kolum kanadım kırık, yüzüm yersiz yurtsuz başka bir gövdeye lehimli, muhacir.

Adaya ağır aksak yanaşan gemiye bindirildik, üçü kaldı orada, ağzımdan kopan fırtınayla. Sonra solungaçlarımı patlatıp karanlığın dibine doğru çektiler, tüyden hafif gövdemi kuşlarla beraber. Kıyıları dövüyor yine dalgalar, kaldım öylece yamacında, yollar düğümlendi uzaklaştığı yerden, üç yok.

Üç nedir? Sayıyla öyle kolay değil üst üste saymak yok oluşun adımlarını. Fırtına vuruyor pencereye belki gelmişlerdir, diye seğirtiyorum şafak sökümünde lodosun kustuğu kumsala.

Aranıyorum acının gizli geçitlerinde unuttuğum üçü, ah yıllar geçmiş baltasıyla üzerimden. Daha yeni budanmış reçine kokulu ormanımda, kanatlarım gövdemden uçurulmuş, neredesiniz?

Çekin artık önümden, gözlerimi karartan masmavi kısrak denizi. Uzaklara sürmekten yoruldum. Üç yok! Sulara koyun elimi, yüzümü, sesimi, belki derinliğim üç olur.

Üç dağ bıraktım.

Üç çığlık.

Üç!

*Sto pa kai sto ksanaleo (sana söyledim ve tekrar söylüyorum)

Sto gialo min katebeis (sahile inme)

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MayaDergi'nin "Cinsellik, Aşk ve Sanat" dosya konulu dokuzuncu sayısı, şimdi yayında.
This is default text for notification bar